Dünyanın en ince çizgisi duruyor aramızda,

Dokunabilmem için uzak,

Sarılabilmem için yakın.

Ve bir o kadar geçilmez,

Çünkü, bana verilen yol çizginin bana ait olan tarafında bitmekte,

Sana verilen yol çizgiden gitgide uzaklaşıyor.

Kocaman soru işareti kafamın içinde,

Kaplıyor her yeri, ve dışa yansıyor gözlerimden.

Yüreğim, ah, kabristanlık kadar kara,

Öyle ki, ölümsüzlük iksiri içenler bile yatıyor orada.

Binbir yol öğrendim kedere varmak için,

Binbir yürekte izim var istenmeyen bir leke gibi.

Bir kez bile öpülmedim seven dudaklar tarafından,

Dudaklarım kurumuş bir nehirdir,

Bir bardak bile içilmez kirlenmiş suyundan.

İnce bir his vardı o zamanlar içimde,

Kargaları kelebek ederdi,

Belki de, o yüzden bu kadar çabuk bitti her şey kalbimde.