Zamanı çalmak gibi bir hünerim yok

Oldurmaya çalışan bir ısrarda yok içimde

Ama elimde kendini hızla tüketen bir beden var

Eğilip bükülmeye meyilli bir omurga,

Yara izlerini saklamayı seven bir cilt

Beni sıkıştırıp duran bir kalp

Ve henüz dibini keşfedemediğim bir zihin var

Daha fazla zaman geçirmeye başladım aynanın karşısında

Uzun uzun izliyorum kendimi

Ne çok yara izi var her yerimde!

Her birine ayrı ayrı baktım

Senin baktığın yara izine takıldı gözüm

Karmakarışık bakmıştın o ize

Okuyamamıştım gözünün arkasını, bozuldum

Bir diğerine yenileri eklendi

Dikişlerim kabuk bağlamış

Kenarlarından ip sarkıyor

Sarkaç gibi sallanıyor

Kendimi asacak büyüklükte değil bu ipler

Etlerim ezilmiş, çirkinleşmiş

Kaynamaya başlamışlar yavaştan

Bir koku geliyor tenimden 

İlaç kokusu sarıyor burnumun etrafını 

Bedenim, mahvolmuş 

Yara izlerini sevenler neredesiniz?

Görür müsünüz bunların altındaki savaşı?

Görür müsünüz bunların altındaki güzelliği?

Dışım güzel içim çirkinleşmiş!

Küf tutacaklar bir kaç zaman sonra

Kabuklarını dışarı atacaklar tenimden 

İzlerini ben saklayacağım 

Bendeniz yara istifçisi

Böyle mi anılacaktı adım?


BÜŞRA AYÜLKÜ