Çığlıklar kopup gelirken yanan ormanlardan
Kentin ortasında aç ve çıplaktık
Eski bir plaktan çalıyordu dünya
Hangi sokağı tutsak diğeri yazıyordu fermanımızı
Kerbeladan bu yana kaç zaman geçti?
Elleri kılıcında markinin
Düştü düşecekParis
Ulu orta sevişirdik kanlı meydanlarda
Haber ajanslarında bir telaş başlardı
Ağzımızı tarihin memesine dayardık
Yağmur başlardı
Gözlerin tüfek olurdu
Patlardı Berlin duvarlarında
Bir kızıl bulut sarardı göğü boydan boya
Değirmenlerde buğday taneleri sevişirdi
Değirmenci can verirdi
Değirmen dönerdi
Bir ses duyulurdu: Süleyman öldü!
Gecenin sesinde cinlerin düğünü olurdu
Ulu orta sevişirdik kanlı meydanlarda
Kızıl bulut barikatlara çökerdi
Az ötede her sabah birileri uyanırdı;
Şehirleri vurulurken, ölmek için.
Mayınlı topraklarda sevişirdik,
Hayatlar göç ederken Vietnamda.
Devrik yasaları altında can çekişirdi dikta
Tarihin günlüğünden bir sayfa düşerdi
Acıya
Voltalar biterdi silüetler devrilirken.
El ele tutuşurduk ve yarını emzirirdik.
Mazlum Koç
2020-04-23T02:05:39+03:00Yorumlarınız için teşekkür ederim hocam
Başak
2020-04-23T00:53:03+03:00Şiiri çok beğendim başlığını ayrıca çok beğendim tebrikler.
Mert Hüdai Kayadibi
2020-04-22T11:50:51+03:00Çok güzel yazmışsınız bravo
Mazlum Koç
2020-04-22T03:12:56+03:00Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim