büyükçe bir tabure çekti, oturdu
hep böyle yaşadım, dedi, soluk soluğaydı elleri
elleri, bir sağıra anlatır gibi
ateş tutuyorlardı o gece
yaşamak dedi, rezilce bir iş
sol elindeki morluğu yoklarken
çabucak anlattı kalktı sonra
yavrusu ağlarmış evde ben duymadım
kimseler duymadı
sen içmez misin dedi
rakı kokmayan adam olur muymuş hiç
bir tokat attı suratıma
yaşamak, dedi, rezilce bir iş
sütü gelmez olmuş geçenlerde onu söyledi giderken
geceleri gelmezmiş sütü
karım var mıymış yok muymuş onu da sordu
şaşırdım, koca diye bir adım varmış
o gece hatırladım
bir tokat attı suratıma
parmaklarının değdiği yerler yandı
ateş tutuyorlardı o gece