Kırılganlıklarımın elinden tutmuş yürüyorum. Yaramaz çocuklar gibi sağa sola savuruyorlar beni her adımda. Ellerinde savrulmayı şeref bilmişim yavrusunu pamuğum diye seven anne kirpi misali.


Yaşamak umrumdadır, bütün düşkünlüklerimle ve düşmüş her insanla beraber. Kalktığım her yere teşekkür ediyorum düşmeme izin verdiği için.


Birbirlerine duyduğu nefretle övünen neslin ürünü olsam da enayilik atfedilen sevgimle övünmekten vazgeçmeyeceğim karşılarında. Seviyorum sizi ve yaşamı her kötülüğe rağmen ve her güzelliğiyle birlikte. Anlaşılmaya duyduğum açlığı anlatmakla kapatabileceğimi sanarken anladım anlaşılmak için anlamam gerektiğini önce. Anlıyorum sizleri ve beni anladığınızı biliyorum bu yüzden. Umutsuzluğun en zorlu koşullarıyla verdiğimiz savaşlardan bir can simidi gibi kaleme tutunarak çıkan bizleriz ki yaşamak umrumuzdadır.


Kim bilir elime yüzüme bulaştırırım belki bana lutfedilen yaşamı, yine de şöyle yazılsın isterdim mezar taşıma:

Denemeye değerdi...