Yaşamdan vazgeçiyorum ben,

En sevdiğim ve bana uğursuz gelen bir şarkının nakaratında.

Ölüm esnetiyor dudaklarımı, gözlerim kapalı.


Yirmilik diş ağrısı gibi canı ağrıyor ruhumun; kalbim yaralı.

Yakınıyor kalemi tutan parmaklarım,

Tarifi yok zihnimden geçen katliamların.


Sukûnetten vazgeçti içimin nefreti,

Öfkem dürüstlüğümü hibe etti.

Yaşım kadar acılara gebe kaldı yüreğim,

Ardı sıra düşük yaptı mutluluk.


Yine sabahı kör oldu umutlarımın,

Tencere dibi hayallerime karlar yağdı. 

Susunca değişmiyor yaşananlar, kabul. 

Konuşunca kimse inanmıyor zaten, amenna. 

Ama baş tacı edilmiş ön yargı kazanı, 

İçine atılan onca masumun feryadı,

Başkalarına yetişmekten, kendine batırılmamış çuvaldızları,

Görünüşü ak, ruhu kara insanlarla dolu etrafım.

Ben böyle bir dünyada nasıl yaşayayım? 


Aslı Mergen