İçimde koşturan atlar, çocukluğumun gül vadisinde vuruldu. Üşüdü canım elem büyüsünde.

Sevgi bahçelerinde sadakat, vefa dilendim yaşım ilerledikçe. Ödülüm oradan oraya sürüklenmek oldu ki ben yine de bıkmadan, usanmadan uçurum yırtmacında büyüttüm kendimi. Tırnaklarımı geçirdim ömrün toprağında her seferinde. Tırnak aralarıma yerleşti solgun bekleyişler yine de isyan etmedim. "Bir Umuttur Yaşam'ak" dedim ve gül kokulu öpücükler kondurdum hayatın yanağına.


Uzak diyarların yaban gülüyüm şimdi. Aşk yağmurlarıyla ıslandı yüreğim, gönül sevdasında aradım gençliğimi de hep siyah çalındı yüzüme. Yüksek tepelerde yürüdüm geldim yürek çıkmazının cehennemine.


Travmatik ve dramatik zamanların zehirli oku battı yaş'ağacına. Kurudu dallarım, bağlarım, utandım kırılan kaburgalarımın yarasından su dilenmeye. Taşlaştı yüreğim, ve susmanın çanı asıldı dilime.


Sözcük diplerine yerleşiyor yeni yaşım. Yüzüm unutulmanın kehanetinde. Unutulmaz zamanların şarkısı esiyor paslanmış kulaklarımın dibinde. Acısına küstüğüm bir ağıt haykırıyor tüm gücüyle.


"Doğum Günün Kutlu Olsun" mum yanağında aydınlan'an hayat şiiri. Hoş geldin ömrümün umut kıvrımlarına...


Anlık bir yazı düştü doğum günümün gecesine öylesine...