Huzuru buluşumu anlatacağım diye girdiğim yoldan
Depresyon günlüğü yazar gibi çıkıyorum.
Tam her şey yoluna giriyor derken
Ki öyle dediğime de bakmayın
Gireni de girmeyeni de sevgiyle kucaklarken
O sevginin kollarında huzur bulurken
Şimdi kendi sevilmeyişimle tekrar tekrar yüzleşiyorum
Nefret ediyorum kan bağından
Nefret ediyorum her türlü bağdan
Dost dediklerinden, arkadaştan.
Yazmaya da yok mecalim okumaya da
Boş durmamak için kendimi yiyorum
Yahu benim ya, ben
Boş insan bir olur mu benimle diyorum
Bırakamıyorum, hislerimi aşamıyorum.
Dip bucak temizliyorum odamı
Eşyaların yerini değiştiriyorum
Yeni kitaplar alıyorum
Dergiler…
Hiç birine bakmak bile istemiyorum
bu kadar derin bir hayranlık duyarken hem de
‘’Hayat gibi işte, yaşayamıyorum’’
Derdim eskiden olsa fakat
Şimdilerde bu değil artık derdim
Tutundum yaşamaya nasıl olduysa
Bir yerine asılı kaldım ya da düşerken, bilmiyorum.
Kaçamıyorum düşmanca bakışlardan
Kaçamıyorum içimdeki egodan
Umrumu yeterince savamıyorum başımdan
Erimiyorum yalan yok, her geçen gün güçleniyorum
Lakin deli gibi tutușuyor içim, acımaya devam ediyorum
Kalbimdeki sızıyı yok edemiyorum
Üstüne gidiyorum yok, görmezden geliyorum yok
Öyle kabul edeyim diyorum yine yok
Gidemiyorum da burdan, hiç mi hiç de kalamıyorum
Sarıyorum yaralarımı bir bir ama iyileştiremiyorum
Bu yazı gibi dağınık olmasın diye her işim
Kaç zamandır ajanda tutuyorum
İyi geliyor sağ olsun
Artık günleri eskisi kadar karıştırmıyorum
Ama bir şey söyleyeyim mi
İçimdeki umut kadehi gittikçe daha da doluyor her ne olsa da
Bir ona güveniyorum zaten, bir de narsistliğime
Öyle tabii ya, çoğu şeye onun sayesinde katlanıyorum
Kendimi kanatıp kendimi dikiyorum
Dünyayla barışıp ölümle küsüyorum
22 Aralık Salı, 00.51
2020