yanık türküler dinliyorum
Tavsiyelerini ekliyorum sonlarına dinlediklerimin.
Üstüme biraz daha kalın ve sıcak tutacak elbiseler alıyorum.
Üzerimden her kalabalıkta,yorgunluğumu atıp çıkıyorum.
Sana mutluluk daha yakışır dediğin için,
Yakıştığı için değil sen dediğinden dolayı.
Bazen haylazlığım tutuyor ve dinlememezlik yapıyorum dediklerini,
Daha sık görüyorum cebimde sigara paketlerini,
Masamın köşesine koyulmuş bira şişelerini.
Ne yapayım,çok düşünüyorum seni.
Seninle geçirdiğim o vakitleri
Aşmadı gelen insanlarla geçirdiğim vakitler.
Ah bir pazar akşamında kaldı
Bir daha ilerlemedi saatler.
Hani her sokaktan geçtiğimizde
Kabına mama bıraktığın kedi varya,
O da öldü geçen gün.
Ne ağlamıştım duyduğumda Şirin teyzeden.
Senden bahsederken açılmıştı konusu,
Hızlı adımlarla uzaklaştım muhabbetin bitişine yakın.
O da anlam veremedi gidişime.
Şapkamı takıp çıktım o sokaktan
Kimseye selam bile vermeden.
Hatırlar mısın,
Yanaklarını elimin içine alıp
Bir kış soğuğunda
Narin titrekliğini kovuyordum suratından.
Yüzüne bir sıcak tebessüm,
Dudaklarında tarifsiz sarılma isteği.
Bende kurnazca yenme hissi,
Sarılıyordum sana .
Bedenlerimiz birleşiyordu
Acılarımızı
Kahkahalarımızı bir gece vakti iki taşın arasına bıraktık.
O sokaktan bir daha geçmedim
Bir süre sonra ayrıldım şirin teyzeden,
Mehmet amcadan.
Küçük selvinin güzel gözlerine
Tombik bakkalcı dedeye
Ve o koskoca şehre
Senden aylar sonra umarsızlığa kapılmadan veda ettim
Beni bekle
Seni özlemeye devam ediyorum.
Yaşıyorum hâlâ.
Lanet olsun..
Seyfullah sürmeli