saat beş ezanları ılık bir yazın sabahı
karşı apartmanda çatal kaşık sesleri
morlar yakışmış dallarda yeşillerin koynuna
her balkonda en az iki nemli basma
sağımda dik tepelere fırlatılmış yoksul bir köy
hey allah'ım ellerinle karalamışsın kaderciği
yokuşlarda bir bir sıralanmış işçi omuzlar
bir adam beyaz atletiyle uzanmış balkona
kuş kadar belini kıvırmakta bir güzel
damda olsak ne güzel uyurduk minderler üstünde
sessizce ve hep bir ağızdan söndü sokak lambaları
bakıyorum yürekte sızıma, neredesin?
evimden guatemala'ya kadar kıvrılan bir asfalt
uzakta dumanlar yükseliyor kentin içinden
koşun yerliler koşun uyanın
birileri şehri tüttürüyor fabrika bacası gibi
gömlek cebinde paket paket rant taşıyor siyaset
sümbülzade vehbi görse ağzımıza sıçar vallah
kurumlarımız kapkara olmuş kirden
sobayı kuran neylesin bok dese işte o cinsten
uzanıyorum ak baldır kızıl topuk güzele, neredesin?
başımın üstünde bir soluk gök
bir parça buluttan yoksun günün aynası
ey yar koynunda translate-i tevrat
ip üzerinde yirmi üç biber kurusu
allah etmesin ne çetinmiş hasretliğin acısı
bakıyorum "incir dalında yürüyen süte" neredesin?
hasan hüseyin serçe
2021-07-31T15:20:15+03:00teşekkür ederim arkadaşlar var olun
Başak Bozdemir
2021-07-30T23:21:54+03:00Şiirinizin uğultusu ıslık çalıyor 💜