Bazen sadece yazmak istiyorum. İyi mi geliyor bilmiyorum ama en azından kendimi çevremden biraz olsun soyutlayıp bir şeyler karalamanın kafamı dağıttığına inanıyorum. Bir nevi kaçış bu benim için. Söylemekten çekindiğim ne varsa yazarak içimden atıyordum sanki. Bilgisayarı resetlemek gibi bir nevi.


Düşünmedim değil. Yani neden anlatmayıp da yazmak istememi. Anlatacak birini bulamamak mıydı bunun sebebi yoksa içimdekileri anlatmaya cesaretimin olmaması mıydı, emin olamıyordum. Belki de anlatsam da geçiştirileceğini düşündüğüm içindir. Şablon cümleleri duymak beni iyileştirmiyordu. Boş ver, zamana bırak, kendini bu kadar üzme gibi ezber cümlelerin kimseye iyi geldiği yoktu. Zaten birisine ne zaman bir derdini açsan o da hemen kendi dertlerini anlatmaya başlıyordu.


Kabuğuna çekilmek de her zaman iyi gelmiyordu, bunun farkındaydım farkında olmasına ama yalnız kalmanın da bir cazibesi vardı. Sonra düşündüm, anlatamıyorsam nasıl geçecek diye. Gerçi anlattığımda da geçeceğine inancım azdı. Neyse, liseden kalma bir defterim vardı yanımdan ayırmadığım. Bir ders için aldığım defterimin köşelerinde karalamalarım vardı. Açıp koydum masamın üzerine.


Tabii o zamanlar Twitter, İnstagram falan yok. Olsaydı eğer, kaç karakter varsa hepsini kullanırdım. Zaten bir şeyler yazacak ne bir bilgisayarım var ne de akıllı telefonum. Aldım elime bir kara kalem, başladım yazmaya. Öyle başladı yazma serüvenim.


Şimdi ise kara kalem yerini klavyeye bıraktı. Bazen Twitter hesabıma girip paylaşıyorum bir şeyler. Onun da iyi geldiğini söyleyebilirim. Hiç tanımadığım insanları kendime benzetiyorum orada. Benim o liseden kalma defterimin köşesine yazdığım cümlelerin benzerlerini yazıyorlar. Evet diyorum, sizin haberiniz yok ama ben sizi anlıyorum. Siz de kaçmışsınız birilerinden.


Anlatmak mı iyi gelir yoksa yazmak mı desem, buna verecek net bir cevabım hala yok. Ama insanların bu ikisinden daha çok anlaşılmaya ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Anlatmadan bile birinin seni anlamasını istiyorsun. İki bardak çayın hatırını kovalıyoruz çoğu zaman. Anlayana tabii…