Burgazada'nın serin rüzgarları saçlarına doğru eserken böyle söylemiş Sait. Denizden insanlardan, kuşlardan, balıklardan ve bir sürü şeyden hoşnut olarak... Evet beni de uyku tutmadı. Denizin var giremiyorsun, balkonun var çıkamıyorsun. Ne kadar acayip... Salgın tüm yurdu esir almışken denizin var ama yüzemiyorsun. Bugün günlerden salı. Düziçi serin. Ağustosa rağmen sepserin. Arabalar gelip geçiyor. Uzaklarda köpek ulumaları. Kedi Pati uyumuş olmalı. Dünden kalmış biraz makarna ve birazcık maması vardı. Ayrılığımıza bu kadar az kalmışken hem de. Belki de vatanı olan sokaklara kavuşacak Pati. On günlük esareti sona ererken musmutlu bir kedi olacak. Bizim mutluluğumuz ise başka bir bahara kaldı. Düşünüyorum. Annem ve ben Bozyazı'da bir sahil kahvesinde oturmuş dertleşiyoruz. Ben, annem ve kediler. Rüzgar saçlarımızı okşuyor. Ve gün geçtikçe daha çok anlıyor insan. Annen en yakın dostun ve değişmez sırdaşındır...