Yeni bir gün,


Kuşlardan önce uyandım bu sabah. 

İçimi kemiren bir ses çığlık çığlığa bağırıyor,


Bu sabahların bir anlamı olmalı!


Yeni bir gün,


Henüz güneş ilk fotonlarını yolluyor bulutlara

Kızarmış bulutlar tıpkı uykusuzluktan kıvranan gözlerim gibi


Yeni bir gün,


Aynı başlangıç. 

Kahvemi yapıp sigaramı yakıp

Karşımda öylece duran duvarla bakışıyoruz bir kaç dakika boyunca 


Günlerin saatlerin bir öneminin kalmadığı zamanlardayım 

Ne zaman sevgiden, aşktan bu denli uzak kalsam,

Ne vakit kitap okumaya dahi halim olmasa,


Kuşlar bile uyanmadan 

Bu denli iğrenç başlarım günlere. 


Yeni bir gün,

 

Bir anlam ifade etmeyen,

Serkeş bir yaşam.  


Bir pisliğin ortasında çırpınan,

Sevgisiz geçen günlerde sevgiyle biriken,

Patlamaya hazır bir bombayım böyle zamanlarda. 


Yeni bir gün,

Kuşlara günaydın,

Bulutlara,

Göklere ve

Denizlere. 

En çok da yemyeşile günaydın 

İnsanlara değil. 


Yeni bir gün,

Yeniden bir kadını sevene dek geçecek olan onca gün gibi

Basit, sade ve bayat bir gün işte...