Kalbim yaralı, belki de ruhum ya da benliğim... Ben yaralıyım.

O kadar yoruldum ki… Kalbim, beynim... Tüm yaşam noktalarım ölse de kurtulsam diyorum ama ne fayda ki ölünce elime ne geçecek ki... Bazen diyorum ki ben niye varım, niye yaşıyorum?

Acaba benim için yaşayan var mı? Beni değerli gören ya da acaba ben biri için mi hayattayım?

Hayatın karmakarışık odağı olmuşum gibi bir his var. Ölmek istemiyorum ama yaşamak da haddinden fazla zorlayıcı olmaya başladı gibi. Bizlerin hayatı anlamlandıramadığı ve hayatı anlamadığı gibi belki de hayat da karşımıza ne çıkarırsa çıkarsın bize kendini sevdiremediği gerçeğinin karşısında zorlamayı ele aldı.

Hayat değil zor olanlar, bizdik. Hiçbir şekilde açık bakmadığımız hayata bir kez olsun sarılsaydık belki de hiç bu kadar zorlayıcı olmazdı nefes almak. Hayat bize bir ders değil, birçok ders verdiği halde aynı hataları tekrarlayıp durduk ve buna insan hata yapabilir dedik. Her zorluğun karşısında:

Hayat ne diye var?

Niye yaşıyoruz ki?

Niye doğduk ki?

Hayat ben acı çekim diye mi var?

Gibi, gibi ve daha gibi sorular var.

Bunları ben de yapıyorum. Hem de çok…