Pencerenin kenarında,

Yüzüne vuran ay ışığı.

Elinde,

Parmaklarının aleviyle

Dizlerinde demlenen kış çayı.

Saçların dağılmış,

Benzin sararmış,

Dudakların çatlamıştı.

Dudaklarında oluşan çizgiler

Benim gözümde,

Harftiler.

Alnıma düşse yazı,

Deftere düşse şiirdiler.

Sözdüler,

Dizeydiler,

Dudaklarına inmiş vahiy,

Açmamam için konulmuş mühürdüler.

Sahneydiler,

Tuvaldiler,

Sur’a üflenen nefes

Boğazımda pıhtılaşan sestiler.

Köşe başında bir sokak lambası,

Bir yanar, bir söner

Karanlıkta titreyen ışığı.

Memleketimin aydını mısın be hey dürzü,

Yoksa

Ayın şavkına aşık sokak lambası mı?

Memleket konusunda hep yanılır eskiler.

Memleket,

Ne doğduğun yerdir

Ne de doyduğun.

En çok nerede özleniyorsan

İşte, o bir avuç kalptir

Yerin, yurdun.