Tutulmayana tutsaklıktayım yine...

Yine binlerce kez düşünüşte

Ellerimde yarım titreyişler.


Solmuş parmak uçlarımda

Eşlikçi alışkanlıkların hüzünlü kokusu.


Kök salmaya hasretim.

Yine tohumdayım

Yanmış düzlüklerin altında,

Solan umutların kendisinde.


Seni anlayamadığım ilk andan beri

Hayalinle uyuduğum o geceden beri

Gözlerim bir kaçak aşığın

Ve bir tutsağın gözleri.


Pişmanlık kuşkusu bulutlanırsa işte

Islanır hasretli kirpiklerim.

Yanlış olan tanrılaşıp

Doğru olan dövüldüğünden beri

Kırıklığın ilk kıvılcımı

Tütüyor biz dediğim her şeyde.


Niye değişmiyor asıklığı dudakların

Aidiyetini reddetmiş gibi duygular.


Güvenmek denilen bu büyük azap,

Umut denilen o büyük özlem.

Parlak ve yeni olanda aranmaz her şey.

Sığlaşınca ellerinden tutulanlar

Tutarsız her şey tuz basıyor

Beklenmeyen tüm yaralara.


Kurdukça kırılan şeylere,

Bu bağlanmak niye?

Mutlaka yalnız mı yürür insan

Huzurlu sonsuzluklara?

Dilimin ucunda kim bilir

Kaçıncı son ant bu

Haksız karşılıklar bulmamaya?


31.12.2021