Yokluğunun
Söküklerini dikiyorum,
Elem ikliminde.
İpliğinde matem havası çığırırken.
Tenime batıyor,
İğnenin azap ucu.
Ah!
Varlığınla yıkanmak isteyen yanım,
Öfkeli bir dilde kirleniyor şimdi.
Sessizliğimle boğuyorum,
Acımın baş kaldıran yanlarını,
Ahraz cümleler dökülüyor,
Sensizliğin tütsülenmiş yerinden.
Bir bataklık çekti beni.
Çamurlaşmış bir mevsimin
Yaprakları savruluyor,
Donmuş titrek gönlüme.
Asi bir rüzgâr uğulduyor kulaklarımda.
Burnumun direğinde sızlayan kokun,
Vuruyor yumruğunu,
Başına buyruk özleminin.
Hangi yöne dönsem de
Bulsam seni.
Sis bulutlarının arasından geçiyor,
Göçe zorlanan kuşlar.
Kanatlarına yazsam,
Umudun kırık şiirini.
Okur musun kavruk yalnızlığımı,
Tutar mısın yüreğimden
Yine eskisi gibi.
Şarkılar bölüyor sessizliği,
Notalarında işitiyorum sesini.
Hiç kurulmamış sözlerle sesleniyorum sana.
Gölgeli ışıklar altında çalarken nefesim,
Sen duymadın mı sesimi.
Örselenmiş
Boynu bükük bir sevda kaldı geride.
Omuzuma dokunur,
Yüzünü bulamadığım aç bir zaman.
Gece yarısı pencereme yansır,
Gözlerinin uçurumu.
Yıldızlar batar,
Sana teslim ettiğim kızlık yanıma.
Yüzümü avuçlarım,
Kırık bir ayna karşısında.
Dibi görünmeyen kuyudan su taşırım
Yanan bağrıma.
Bırak artık beni.
Kalbimin avazı,
Saç köklerime uzanan,
Yol kırıklıklarından bulayım
Kendi yönümü.
Sis perdesi çekilsin,
Görmeyeyim ellere gülen yüzünü
04.09.2022