O kambur zamanın boynundaki

Örselenmiş anılar mıydı başımda aklara bürünen

Kaç kez deldi gecenin berrak bağrını

Çıplak bir keder aynası uykusunda

O yıldız eşikleriyle ıslak

Pörsümüş ayaz sabahı

Ve belki birkaç bin yıl 

Sağımda çocukluğumun kokusu

Solumda duymaya korktuğum yağmur sonrası

İçimde bilediğim sevgi taşrasıydı

Kazıdımdı gecenin koynunda

Su ve deniz ve ağaç ve toprak

Yürüdümdü düzlüklerinde yüreğinin

Su yok!

Deniz yok!

Ağaç yok!

Toprak yok!