Bir geçit vardı zamanın birinde,
Oradaydım,
Şahit değil kurbandım,
Geçtim kırpmadan gözlerimi.
Bir derinlik var şimdi, sağdan sola savrulur yüzsüz bedenler burada,
Gözlerim kayıp gidiyor benim de
Dudaklarım parçalanmakta,
Işık aramıyor artık eskimiş ruhum,
Razıyım nedense
Razıyım tüm vücudumun parçalanmasına
Al, parçalarım senin olsun istediğin bedense.
İndirgemek gerekir tüm karanlıkları,
Işıksız bir odada bile anlamak,
Anlamak gerekirse ne varsa, neyi gerekse,
Neyi istiyorsa Tanrı,
Nasıl fırlatmışsa rastgele,
Anlamak gerek anlamı olmayanı bile.
Ve sen, ruhuma yeni bir ben katan yaratık,
Seni bile anlıyorum artık,
Ve neredeyse kendim olmaktan çıktım,
İnan, seni bulunca anladım bir daha aramayacağımı kendimi.
Ne kırgınlık kaldı artık ne bir arzu
Yabani bir serüven için
Tek bir kelimeyle bakıyorum artık etrafa,
Fakat nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum.
Sevilay Baytur
2020-12-08T01:28:23+03:00Belki içinde kopan fırtınaları bilemem ama 11. Dizede bahsettiğin yılgınlığı ve yorgunluğu hissettim kalbimde, kalemine sağlık.