sana doğru attığım o ilk adımda yaşlanacak yüzümde çizgiler

elimde hakikate mutabık kıdemli bir asa belirecek

sakalım ağaracak tam bin yaş daha

yollar çetrefili biraz daha sevecek, bine bölünecekler.


sana bir adım geldiğimde

gölgem sırtında taşıyacak kuzey yıldızını, beraber kaybolacaklar.

kuşatılmış şehirler göreceğim, yakılan zeytin ağaçları, kaçışan güvercinler

ölmeye doğan çocuklar göreceğim

aklım bin yaş daha ağlayacak.


ve yorulacağım,

miadını doldurmakta olan bir at bekleyeceğim

sana adım atamaz olduğumda.


kelebek değse omzuma ölmek isteyeceğim belki

hikmetinden sual olunmaz

kelebek değecek omzuma

sana direneceğim


içimde bir kavimler göçü umudu

elimde görmüş geçirmiş bir asa


sana, dervişlerin ve pirlerin selamını getireceğim


ve atacağım son adımda

adımdan vazgeçeceğim