Uzun süredir ara verdiğim yollara yeniden çıktım. Bu sefer bavulum daha ağır, umutlarımı yeniden toplamak istiyorum.
Uzun süredir beni evde tutan pek çok durum vardı. Bu evde kalışların, durma halini keşfettim. Mesela ben her sorunum olduğunda kalıp savaşmak yerine hep kaçmışım. Uzaklaşınca sanmışım ki hepsi çözülecek. Aynı şehirde yıllarca yaşayıp, sabit kalmadığım o şehre ait uzun zaman süren dostlar edinmemişim. Benim bütün arkadaşlarım, yolda karşılaştığım, yola çıktığım ve başka şehirlerde aynı gökyüzüne baktığım dostlarım olmuş.
Uzakları yakın etmeyi çok iyi öğrenmişim ama yakınımı nerede tutacağımı hiç bilememişim.
Bende durdum. Anlamak için, dinlenmek için, kendimi dinlemek için durdum. Sabahları uyanıp güneşi izledim, kuşları dinledim, kendim için en iyisi ne olurdu gece olduğunda bunu düşündüm.
Çıktığım her yol aynı zamanda kendimden kaçış olduğu için hiç durup kendimle yüzleşmemişim bunu gördüm.
Sonra durmaktanda sıkıldım. Ama beni yola çeken hiç bir çağrı yeterli gelmiyordu. Tutkularım mı sönmüştü, cesaretim mi kırılmıştı. Yoksa durduğum yerde mi kaybolmuştum.
Kimsin sen?
Hangisi gerçek? Aynada gördüğün mü?
Yoksa gördüğünü sandığın mı?
Kendimi aramak yerine, dostlarımı bulmak için yola çıktım. Onlara sarılmak, her seferinde bana koşup sarılan dostlarıma bu sefer ben sarılmak için çıktım yola.
Hareket halinde olmanın dinamik bir yapısı vardır. Eğer yeterince seyahat ederseniz bu dinamik yapıyı hayatınızda konfor alanı edinirsiniz. Bu sefer yola çıkarken fark ettim bu dinamizmi, kendime yarattığım konfor alanını da kaybetmişim.
Şimdi heybemde sadece duygularım var. Sarıp sarmaladığım kendim varım. Hayatıma bir merkez edinemedim belki ama merkeze çok yaklaştım.
Her seferinde kmlerce kaçtığım o merkezin ne olduğunu öğrendim.
Her gün, yeniden doğan güneş gibi, ay gibi bende kendi merkezimde dönmeye başladım. Sürekli aktif yaşadığında zaman kavramını kaybediyorsun. İşte onu yakalamak için arada anıları eskittim. Çamaşır ipine dizip hepsine baktım, yaşadım dedim. Sevgiyle sarıldım her birine. Bavuluma en güzellerini seçip çıktım yola. Öğreneceklerjm hayat boyu... Ama ben heybeme bu sefer öğrendiklerimi de ekledim.
Sevgili okuyan, en umutsuz gecemde karanlıkta bekledim. Biri ışık yaksın diye değil, hayatta bazen karanlığa da ihtiyacımız var diye. Sonunda ışığı yakacak enerjiyi bulduğumda yola çıktım. Boğazında düğüm düğüm anlatamadığın her kelimenin arkasına sakladığın umuda sesleniyorum, her şey güzel olacak.
Benim için bu güzellik yol demek!