Yararlı bir yaranın ortasından geçmişe uzanan ellerle beraber,

Felçli kalbini çarptırmak için parçaladım kendimi.

O benim gibi hissetmiyor ben ona sonsuza dek çekilirken.

Gölgeye sakladım uzun zamandır yüzümün yarısını,

Ya sonsuza kadar kal orda.

Ya da gel artık.

Ama sakın bir görünüp kaybolma.


Bulanık bir antla çarpıyorum sözlerimi,

Sözlerimi ağzımda çalkalıyorum itinayla.

Kime değecekleri hiç belli değil.

Bileyleyerek felcini,

O benim gibi hissetmiyor, hiç hissetmedi.

Orman yolunda pençelendim.

Avlandım ansızın.

Ansızın kapana kısıldım tarafından.

Tüm tuzakların ortasında bir kardelen gibi,

Tüm tuzakların ortasında simli yıldızlar gibi,

Ne zaman acısa bozağım elimi sana uzattım.


Şimdi alabora bir mızrakla hançerleyerek kendimi,

Kusmuğumdan ayıklıyorum o nazik duyguları.

İç içe geçen parmakların tatlı fısıltıları,

Avcumda biriken soğuk ter.

O benim gibi hissetmiyor ben ona sonsuza dek çekilirken.

Sakın dedim, sakın!

Avuntu için geç kaldın.

Ve kiraz çiçekleri solmaya durdu içimde,

Saf yakarışların ardında karanlık yanlarım kabardı.

Kal orda.

Sakın, bir görünüp kaybolma.