Bu ışıklar yanmıyorsa
ben söndürdüm demiyorum
konuşamıyorum çünkü dilim doğmamış
fark etmiyorum
gökyüzünden de korkmuyordum o zamanlar
tepemde bembeyaz bir bulut
hatırlıyorum
gözlerimi kamaştıran bu beyazlığı
beyazlık birçok güneş doğuruyor
bebekleri alnıma düşen
ve ben bunu ne kadar iyi yaptığımı tekrar hatırlıyorum
simsiyah bir kalabalık düşlüyorum
alnımı yakan doğurgan beyazlık
söndürdüm demiyorum
bu ışıklar yanmıyorsa
ama bazen belki ben söndürüyorumdur
zaten yanmamışı
geniş alnım beyazlığı karşılıyor
kulağımdan giren bir sürü kalabalık kelimeler
kalabalıklar anlamsız ve pislerdir
kim bilir belki de ben söndüremediğimde
kalabalıklardır o ışıkları söndüren
*fotoğraf 2015 yılında odamın penceresinden. o zamanlar bu şiire konu olacağını bilmiyordu, ben de bilmiyordum.