Ne bana çocukluğumu verebildin,
Ne de Samanyolu'nda seyahati.
Bir tahta atım vardı,
Onu da çürütüp verdirdin eskiciye...
Kıyı köşe budanmış hayal,
Sahtesinden bir umut yıllarca...
Nasıl da şerefsiz bir aldatmaca...
Sevelim dedik eh hadi dedin,
Durmadın ki yerinde beklesin gonca...
Bayat bir ekmek üç zeytin,
Şükürcü bir fakirlik...
Vurdun kıçıma yuvarladın alt mahalleye...
İki çok bilindik hatıra ve beş altı siyah beyaz resim,
Altmışından sonra arayan kim,
Soran eski mahalleden Rıfat sadece,
Onu da aldın ihtiyarlık ve bunamayla...
Bal çaldın ağzıma bir ömür,
İki diş yok yan yana şimdi,
Tat tuz kalmadı ağzımda...
Vay anasını diyemedik,
Tam diyecekken...
Ey gidiyle avuttun beni,
Üç vakit huzur verecekken...
Ne hainsin "zaman",
Ne anasının gözü düzenbaz,
Çözdük seni ama geç oldu...
Doyasıya yaşamak dediğin
Üç, iki, bir stop...