yutkunuyorum,

yutkunmak artık benim diğer adım.

Görüyorum, duyuyorum, yineliyorum.

Tekrarlıyorum aynı günleri.


kimin ahını hangi şafakta ve nasıl aldım?

keşke uzun zaman önce inansaydım Tanrı'nın varlığına

İnsanlara inanacağıma görmediğim bir şeye maskesiz sarılsaydım.

Yeni bir gözyaşı seli geliyor, içimdeki küçük çocuk hemen sığınağa!


Annemin beni düşünüşü,

sabahlara kadar sığınması seccadeye.

Her sabah beni bir bunca kalp kırıklığıyla uyandıran Allah'ın onun dualarına cömertçe cevabı.

Ne olabilir ki annemin dualarından başka beni hayatta tutan bu ipince köprü?


İnsan her sabah bunca inatla kalkıp nasıl savunmasızca inanır tekrar tekrar hep kırıldığı hayata?

hepimiz kendi zebanilerimize aşığız eninde sonunda.


bu kollarım, bu gizli duvarlar…

duvarlarıma çarpıp geri giden dışarıdaki yaşamın uğultuları…

bir ağıttı, unutuldu.

hayatla aramda hâlâ söylenmemiş şeyler var.