Bazı savaşlar vardı, seni başkası fethettiği gün ben vatansız ve yetim kaldım. acılarım tuttu elimden beni o güne götürdü. çocukken evde kalan son domates salatalıkla hazırladığım o meşhur zeytinyağlı salataya. Sonra kaydı düştü tabak. ağlardım. aç kalacağımı bildiğimden miydi acaba bir salata yapmayı becerememiş olmamdan mıydı?
tuttu beni o sıraya götürdü. okulun ilk günü herkese ailesini tanıttırdıkları o lanet güne. bin parçaya ayrılıp binini de dünyanın başka yerlerine gömmek isterdim.
tuttu beni o güne götürdü. yıllarca ilmek ilmek arkadaşlık dokuduğum, bir çeyreği bile yarıma böldüğüm insanın beni tanımadan yanımdan geçtiği güne.
tuttu beni o güne götürdü. herkes ağıt yakıyordu. bazılarımıza ölümün soğuk sessizliği bazılarımıza bir feryat figan bir yangın düşmüştü. ölmüş birini bir daha asla göremeyeceğini öğrendiğim güne işte.
tuttu beni o güne götürdü. bir bıçakla saatlerce bakışıp kendime yalvardığım, bir mutfak masasında zifiri karanlıkta dünyanın bütün suçunu üstlendiğim o güne.
tuttu işte beni, bırakmadı yakamı. Şarkılar, insanlar, işaretler, sokaklar, hayvanlar, gök, yer. Aldığım nefes bile nefret etti benden,boğmak isterdi. ben de ayak uydurdum herkese, her şeye. Tuttum, zehir olduğunu bile bile yuttum. Bırakmadım seni.