24.03.2023
(4 yorum)İlk başlık hakkımı nasıl kullanacağımı bilemedim. Aslında buraya katılış amacım zihnimde bir yerlerde ansızın peyda olan şeylerden yakalayabildiklerimden bir kaçını paylaşıp onlar hakkında fikirler ve yorumlar almak. O yüzden pekte planlı bir ilerleme eylemim yok. Hatta duruma göre gerilemekte mümkün olabilir.
Bu kısa girişi yaptığımıza göre anlatacak bir şeyler bulmak lazım. Dedim ya çok planlı değil. Bir nevi günlük gibi aklıma geleni yazmayı düşünüyorum. Kim bilir yöneticiler bu durumdan hoşnut olmayıp daha ilk yazımda klavyemin tuşlarını sökerler. Eskiden olsa kalemimi kırarlar derdim. Modern zamana göre cümlelerimi uyarlamaya çalışıyorum. Çokta ehemmiyetli olmayabilir. Ama biraz okuyunca fark ettiğiniz bir şey olacak. O da zihnimin nasılda daldan dala atladığına tanıklık edeceksiniz. Evet değişik bir macera gibi görünebilir fakat bu durum bana hayatı zaman zaman epey zorlaştırıyor. Hiperaktif bir beden yorulup uykuya dalıyor ama zihnimin çalışması geceleri de rüyalarda kendini göstermeye devam ediyor. Bütün bunları en başından anlatmamalıydım Sanırım yazım heyecanını kaybetmeye başladı. O halde buradan sonra gizemi arttırmak adına gelecek sayıda görüşmek üzere diyelim.
O hissi biliyorum. Durmadan bir şeyler düşünüp konuşurken konudan konuya atlıyorsun. Hatta çok farklı bir şey anlatıyorsun ve konuştuğunuz konuya bağlıyorsun birden. Dışarıdan bakıldığında alakasız görünüyor sonuna kadar. Sonunda heee oluyor insanlar. Bir seferde farklı 5 düşünce ile boğuşuyorsun bazen. Yastığa başını koyduğunda dahi zihnin durmuyor seni darliyor. Sıkılıyorsun artık düşünmekten. Uyku desen yok. Zihnin sanki tepeden her şeyi izliyor gibi geliyor. Ve eminim 2 veya 3 işi aynı anda yapabiliyorsunuzdur.
Biraz geç gördüm bu yorumu fakat müşterek bir zihne denk gelmek hiç fena olmadı. Belki bu bir düğümü çözerken yeni bir tanesini de atabiliyor. Biz buna umut diyoruz çoğu zaman. Sahi bir set çekebildiğiniz oluyor mu bu duruma? Varsa bir öneriniz bilmek, hatta başarabilirsem deneyimlemek dahi isterim. Bugün tamda ikinci yazımı kaleme alacaktım yorumunuza denk gelince buradan devam edeyim dedim. Asansöre binmeden evvel aklımda bir kaç dize belirdi. Şiir yazarım diye düşünüyordum. Her ne kadar üç kat çıksam da buraya gelene kadar çok şey değişti. Benzer bir zihin yapımız olduğu için anladığınızı düşünüyorum. He bak şimdi aslında bir konu daha vardı kaleme almak istediğim aslında klavyede tuşlamak desem daha doğru bir tabir olur. Güven duymanın insanı sürüklediği rehavet üzerine bir şeyler karalayacaktım. Artık başka zamana kalacak. Bakın sizin de bahsettiğiniz gibi o kadar dolandım ama yine bir illiyet yakaladım. Tabi tüm düğümleri birden atıp çözmek mümkün değil.
İnanın böylesine çılgın bir zihinle başa çıkma konusunda daha ne yapmam gerektiğini bende bilmiyorum. Tek yapabildiğim oraya buraya bir şeyler karalamak az da olsa beynimde oluşan fırtınalara ve dönen kasırgalara ara vermek adına keman dinlemek sanırım. Uzun süredir uğrak noktam olmadı bu site çünkü kasırgaların birazını hayatıma kattım diyebilirim. Koşuşturmaktan bedenim yoruldu fakat zihnim düşünmekten neyi nereye koyacağımı ölçüp biçmekten geri durmadı. Hatta bunca zaman acaba benim beynim ile birinin beynini rastgele değiştirsek sadece bir günlüğüne acaba ne yapardı diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın yazdıklarım. Niyetim ego yapmak ya da kendimi üstün görmek değil hiç bir vakit. Yalnızca merak beni bu düşüncelere uçurumdan düşercesine iten. Bundan mütevellit size herhangi bir tavsiye sunamam ama aklınızda var olan kaosu susturmak yerine kaostan beslenip iyi işlere imza atabilirsiniz diye düşünüyorum. Ayrıca güven duymak insanı rehavete sürüklememelidir bence. Bana göre güven duymak uçurum kenarında beraber durmaktır. Uçurumun kenarında kimle duruyorsak o kişiye bu gücü bizzat vermiş oluyoruz. Sizi uçurumdan itmesine oturup üzülmek, ah vah edip sızlanmak yerine davranışları ve beraber geçirdiğiniz vakti sorgulamak daha etkilidir. Hayat tecrübe kazanmak üzerine kurulu bir satranç oyunu gibi ve güvenip sonrasında mahvolduğumuz kişiler hayattaki satranç öğretmenleri gibidir bence. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi merak ederek siteyi daha sıkı takip edeceğim ki yazınızı kaçırmayayım. Gecenin bir vakti tüm bunları yazarken sizinle denk gelmenin de mutluluğu içinde olduğumu da bildirmek isterim her ne kadar geç birbirimize cevap vermişte olsak.
Uzun zamandır bende bu mecradan uzak kaldım. Fakat insan eninde sonunda tüm zihinsel ve bedensel karmaşaların içerisinden kendine bir yol bulup bir noktaya geliyor. Sanırım kader biraz bunula ilintili olabilir. Şimdi o karmaşanın içinde deneyimlediğim tecrübeler. gördüğüm manzaralar ufkumu açtığı kadar başka yönlere bakmanın verdiği ferahlık önümdekileri görme konusunda algımı da zayıflatmadı değil. Yine de size denk gelmiş olmaktan fazlaca bahtiyarım. Umarım başka yazılarda bu yolculuğun farklı manzaralarını ifade etme fırsatını, belki zaman zaman uçurumdan atlamanın mı yoksa kenarında öylece kalmanın mı daha heyecanlı olacağını düşünürken bir birimizi şah mat etmek yerine pat olan bir oyunda neler öğrendiğimizi ele alırız.