AYNI ANDA AYNI AYNADA ...
(0 yorum)Kalbindeki garip korku , aynadaki diğer adamın yüreğinin sesi , en cesur hamlesiydi . Gözlerinde kendine ait olan , ama tanıyamadığı belirsiz bir düşüncenin zincirlerinin çoktan koptuğunu görebiliyordu . Bir uçurumun kenarına giden pek çok sıcak dostunun , tanıdık duygularının kurtarılması için yalvarmıştı bu gözlere oysa . Sesini duyan olmadığından çokça kez umursamadan kapanan bu gözlerin vebali yansıyordu aynada . Duvarların her biri çok daha yüksekti ruhunun içindeki derin , üzücü baskının katkısıyla . Perdeleri açık susuz küvetin durgunluğu , solup gitmis çiçeklerinin bir anısı gibiydi . İçinde parçalanmış onca zavallı ve insancıl arzuyla beraber , suçluluk , acı ve öfke duyguları parlıyordu . Sorumlu hissetmenin vermiş olduğu ağırlığı damla damla düşüyordu gözlerinden . Tutunamıyorlardı , kan çanağı gözlerin merhametsiz ellerine . Bir diğer boşluğa doğru kayboluyorlardı . Ben neyim diye fısıldayan seslere cevap aramakla geçen günler , gittikçe çaresiz bırakan bir kapana dönüşüyordu varlığında . Hayata dair bakışlarına hangi duygunun yansıyacağını belirlemek adına , en masum olan duyguları çoktan katledilmiş bu gözler , yüz mimiklerine hükmeden çatık ifadeleri kazırken , dudaklarının kenarlarında kurumuş gülümsemelerin arasına acının son perdesi olan paranoyak duygular sızmıştı . İctenlikle oluşmuş huzur tanesi gülümsemelerin yerine çökmüş sisli karanlıkla birlikte yankılanıyordu gülumsemesi . İki yabancı , birbirlerine öylesine zıt bir şekilde bakıyordu aynada . Mücadelesi gibiydi göklerin , gece ile gündüz arasında . Vahşi bir mavi ve derin mi derin bir siyah . Artık midesinden ziyade anlık krizlerin bulantısını kusuyordu ruhu . Anılar , umutsuzluklar , güç hırsıyla taşmış alter egonun gölgesi ve ölmüş bir çocukluk algısının soğuk mermeri , ruhunun paletine acımadan yayılıyordu . İfadenin en derinlerini ve en diplerini kanatıyordu bu sancılar . Sızlarcasına kalp atışlarını bile duyabiliyordu bu ani krizlerin içerisinde ...