Bu hayata gelmemizdeki amaç ne?
(5 yorum)Düşünüp de bir yerlere varamadığım bir soru. Yorumlarınızı bekliyorum.
Bu hayata gelmemizdeki amaç, bu hayata gelme amacımızı bulmak sanırım.
Özünde hayata gelmenin biyolojik işlemler dışında herhangi bir amacı yoktur. Yani türler genlerini aktarır ve canlılık sürdürülmüş olur. Fakat insanda çocuk yapmanın bunun dışında başka anlamları da olabilir. Yani bence insanlar sevgisini ve öfkesini aktarabileceği/yönlendirebileceği bir şeyler arar sürekli. Çocuk yapmak da bu yönlendirme için adeta bir biçilmiş kaftandır. Çünkü kendine ait bir şey üretmek insana değerli bir varlık olduğunu hatırlatma fırsatını verir. Böylece çocuk yapan ebeveyn kendini daha yeterli ve mutlu hissedebilir. Böyle olursa da hem bebeğe yönelttiği sevgi hem de kendine biçtiği değerden dolayı yaşama tutunma durumu artış gösterir. Yani daha kolay hayatta kalabilir. Fakat burada bebek açısından düşünülürse onun için her şey çok daha karmaşıktır. Zira hiçbir şeyden haberdar olmadığı bir dünyaya atılmış çocuk, yaşamı boyunca neden hayata geldiğinin sorgulamalarını yaparak kendine bir amaç bulmaya çalışmaktadır.
Hayatın amacı, hayatın kendisidir diye yüksek perdeden bir giriş yapayım müsaadenizle.
Tarihsel sürece baktığımızda şu koskoca evrende birbiri ardına sıralanmış tesadüfler zincirinin bir sonucuyuz. Evrimin bir amacı var mıdır?
Şu koca alemde bir noktadan ibaretiz, göz açıp kapayıncaya kadar bitecek hikayemiz. “Hiçbir şey gerçek değil, hiçbir şeyin bir anlamı yok, kazara kendimizi burada bulduk” mu demeliyiz?
Dediğimizi kabul edelim. Peki şimdi ne yapmalı? Bu anlamsız dünyaya veda etmek bu kadar zor mu? Yoksa göründüğü kadar anlamsız değil mi? Yoksa yeterince cesur değil miyiz?
Bence bütün hikaye bu anlamsız dünyada bir anlam aramaktan ibarettir. Her şey doğanın ve evrimin bir ürünü olsa da bana bu soruları sorduran da, bana bu dehşeti yaşatan da aynı doğa değil midir? Eğer bu dünyaya tutunamayıp ondan ayrılmayı göze alabiliyorsak ne ala, o zaman mesele yok demektir.
“Kişi sabır ile bulur kemâli
Sabretmeyen maksudunu bulamaz” diyen Aşık Veysel,
“Muradı maksudu hepisi yalan
Ölümü dünyada hakikat gördüm” de diyebilir. Belki de öyledir.
Biz ne yapacağız? Anlamsız diye yaşamdan kopacak mıyız yoksa onu böyle kabul edip yolumuza mı bakacağız? Anlamı ona biz mi vereceğiz?
Ben son olarak Nazım’ın sözleriyle kendi tercihimi belirteyim:
“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından”
Evrimsel süreçte birikimli seçilim vardır.Biz rastgele gelmiş olabiliriz buna bir anlam yüklemenin manası yok ancak yaratılabilecek güzellikler için kendimizi bir araç olarak kullanabilir ya da feda edebiliriz.Ya da yaptığımız işin içinde "işte bu benim" diyerek kendimizi bulabiliyorsak bizim amacımız o iş olmuş olur o işte iyisek ve iyi hissedebiliyorsak kendimiz bulmuşsak...
Herhangi bir amacımız yok. Kafamıza göre. Zaten yok olacağız