Depremle değişen normaller.
(5 yorum)Ölümün her an gelebileceğini artık daha çok hatırlıyorum. Hatta, ölümü neredeyse hiç unutmuyorum. Pencereden dışarı bakarken gözüm karşı binanın çatlaklarına takılıyor. Üstüne korkunç şeyler düşünüyorum. Telefonla uğraşırken durup avize kontrol ediyorum. Aklım hep ülke gündeminde. Neşem saman alevi gibi. Unutmak kolaylaşsın diye ve kendimi işlevli hale getirmek için işe güce odaklandım. Bir de, son olarak, sanırım: artık, bundan kötü ne olabilir ki, şeklinde gelen, genellikle faydasız cesaretle bezeli bir boşvermişlik de hakim üstüme. Galiba daha az şeyden korkuyorum. Sizde değişen durumlar nedir? Süreç size ne getirdi, sizden ne götürdü? Konuşalım.
Ölümden hiç korkmadım. Sadece hayatta ne kadar varım konusunda endişe duydum hep. Bu yaşanan tüm süreç sadece aydınlanma yaşattı bana. ( tabiki oradaki insanların hallerini ve acılarını kalbimin en derinliklerinde hissettim.) Siyaset ile gram alakadar olmayan ben, kafamda neler neler kurdum. Öfkelendim ama sadece ülkemi yönetenlere değil kendimede. Seçim zamanları kullanmadığım oylar, aman böyle geldi böyle gidecek değişen bir şey olmayacak diye uzak durduğum her an için kendimi suçlu hissettim. Şunu çöm iyi biliyorum ki gençlik bu ülkenin kaderi artık.
Uzun uzun yazamam belki ama depremden sonra hayatımda en nefret ettiğim şey olan "belirsizlik" ile artık devamlı yaşamam gerektiğini anladım. Hayatta aslında "netlik" diye bir şeyin hiçbir zaman olmadığını ve kaderimizi belirlemekte bir gram payımız olmadığını anladım. Artık tarihin ortanca çocukları falan değiliz, savaşımız da ruhlarımızla falan değil, kaderin oraya buraya savurduğu köleleriz, savaşacak bir düşmanımız yok bence..
Girdiğim her binada geçtiğim her şehirde insanlar ne kadar güvende diye düşünmeden edemiyorum. Yüksek bir bina gördüğümde enkaza dönmüş hali canlanıyor gözümün önünde ve o çok sevdiğim uykuda ölüme yakalanırım diye artık uyumaktan korkuyorum. Ölmekten ziyade enkaz altında kalıp günler sonra ölmek korkutuyor.
Evler mezar, binalar mezarlık gibi geliyor artık.
Depreme kadar insanların hala iyi olabileceğine inaniyordum ama maalesef depremden sonra yaşadığım olaylar insanların ne kadar korkunç,aç gözlü ve doyumsuz olduğunu gösterdi. Herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünen, insanları kırmamak için her türlü fedakarligi yapan,doğruları için mücadele eden ben artık durdum. Sanırım umudum yok artık ya da ona benzer birşey. O gece sanırım herkesten birşey alıp götürdü.