Düş

Oysa ki, sevişirken akıttığın her bir ter damlası içimde açmayı bekleyen çiçekleri suluyordu. Gözlerinin içinde keşfedilmemiş galaksiler, yıldızlar ve orada yaşam mücadelesi veren canlılar vardı. Dokunduğun ve öptüğün her yerimdeki hücreler barış ve huzur içinde yaşıyordu. Teninin sıcaklığı ayakları buz tutmuş tüm çocukları ısıtıyor, usulca nefes alıp verişin yeni yaşamları meydana getiriyordu.
İçine çektiğin ve senden kıskandığım sigaranın dumanı bana hayat veriyor, içtiğin bir yudum viski beni zil zurna sarhoş ediyordu.
Sahi, ne zaman gerçeğe dönüşecekti bu düş?