Günün notları
(0 yorum)İçimde derin bi boşluğun sessizliği yankılanıyor bu gece. Sessizlik öyle gürültülü ki iç organlarım sağır olmak üzere. İçimden kaçmak istiyorum. İnsan içinden nasıl kaçar ki ?
…
İnsan içinden kaçamıyor. Alıp başını dünyanın öbür ucuna da gitse, içindekiler kendiyle birlikte özünde. En iyisi gürültüyle yaşamayı öğrenmeye çalışmak.
…
Gürültüyle yaşamayı öğrenmek diye de bir şey yok. İç organlarım isyan etmeye başlıyor yavaş yavaş. Midem yanıyor bu gürültü karşısında, bağırsaklarım kanıyor. Varsan baksan bir kuru sessizlik; ancak nelere kâdir olabiliyor… ne yapmalı bu gürültülü sessizlikle ? Kaçsan kaçılmıyor. Yaşasan birlikte vücut razı değil.
…..
Gürültünün özüne inmeli. Özüne inersem kökten çözerim sanki ha ? İyi fikir gibi geldi. Nedir bu sessizliğin gürültüsü ? Her sessizliğin sesi başka muhakkak, bu gürültünün Aslı ne ola ki ?
Bir yandan yorgunluk bir yandan yoksunluk yankılanıyor bu soruların cevaplarına o gürültülü sessizlik arasından. Neyden ? Bu sorunun cevabına gözümden akan yaşlar eşlik etti. Bu soruyu her sorduğumda cevabıyla birlikte geliyorlar zaten gözyaşlarım. Gürültü dağılıyor yavaştan.
…
Ne kaçmak ne alışmaya çalışmak fayda ediyor bu canına tükürdüğümün sessizliğine. En iyi gelen şey sorgulamak. Anlamaya çalışmak. Son olarak kabullenmek. Ağlatıyor, soluğunu yarıya düşürüyor, kendinden geçesin geliyor bunları yaparken. En zoru da kabullenmek. Sormakta yada cevaplamakta can dayanıyor da iş kabullenmeye geldi mi, orda yanıyor gülüm keten helva…