Kanımca artık bazı şeylerden vazgeçmiş insanlardır. Oturaklı, ağırbaşlı kimselerdir ve büyük bir çoğunluğu hayattan kendine gerekli olan dersi çıkarmıştır…
vazgecmis değil bence anlasılmayacagını düşünmektir. kendini insanlara karşı açıklamasına karşı kimse onu anlamamıştır.
geniş zamanda yazamayacağım cümlelerimi, kendimden yazacağım çünkü. sessiz kalıyorum, susuyorum, içime atıyorum, biriktiriyorum, evet; çünkü içimde tuttuklarımın ipi kaçtı, küçük bir tepecik değil dağ oldu hepsi, biraz aralasam içimi koca bi dağ yıkılır ve altında ezilen sadece ben olurum. bu yüzden kendim için susuyorum artık. zaten anlaşılmadığımı ben de biliyorum.
Tün söylenenlere katılıyorum ve şu dipnotu buraya ekliyorum: Dışavurum ihtiyacının çaresini yazmakta bulmuştur, kağıt kalemin insanlardan daha iyi geldiğini öğrenmiştir.
Dipnot: Paragrafın içine dipnotu yazdık kusurumuz varsa affola...
Kadim öğretilerde bahsi geçen 657 duygu vardır. Tamamını yaşayabilen insan kadim insan olur. Bu duygulardan birazını ya da birçoğunu yaşayıp birinde takılan insan bir şeyleri aşmış olan değil, bir şeylere takılıp kalmış insandır. Duyguların dışa vurumu bir sanatçı niteliğidir. Duyguları bastırmak ya da içte yaşamak deliliktir. İnsan deliliğini duşa vurabildiği ölçüde normaldir. Bir toplumda normal olanı belirleyenler sanatçılar değilse, hükümdarlardır. Bir kral her zaman duygusuzdur.