Şöyle ki sorunun kaynağına inerim. Bu sorun ne? Bu sorun için elimden ne gelebilir? Düşünürüm, eğer gerçekten elimden bir şey geliyorsa uygulamaya çalışırım. Hayır benlik bir sorun değilse ben ne yaparsam yapayım düzelmeyecek bir sorunsa onu kendi alanın da bırakırım. Ama en önemlisi sorunu anlayabilmek, kaynağını görebilmektir bence.
Önce bu problemi analiz ederim.Bu düşünceye sevk edenin ne olduğunu bulmaya çalışırım.Bu bende gelişen bir haset duygusu mu?Popüler olma istenci mi?Eğlenceli pozitif hissetme veya negatif hissetme eğilimi mi? Bazen konu kritikse bu problemin olası senaryolarını yazar artılarını eksilerini yazar eyleme geçer etki tepki durumuna bakarım.
Kendimle yaşadığım iç savaşlar genellikle kendimin çözemeyeceği konular özelinde yaşanıyor. Biraz üzülüp, didinip sonra kaygımın ucunu bırakıyorum.
kendimle satranç oynamak gibi.
yapacağı hamleyi genelde bilirim. eminim ki o da hamlelerimi bilecektir. sonucunda kazanan ya da kaybeden olmaz. bu durumda ne çözümlenebilecek bir savaş ne de kaybedip kazanabilenin olduğu bir satranç oyunu ortaya çıkar.