Mâli Bir Girdi Olarak: Sanat
(0 yorum)Bir hobi olarak değil, bir uğraşı ve bir emek enleminde bu meseleye kafa yoranların canı çok yanıyor bu günlerde.
İnancım ve çabam bu yöndedir ki sanat, bir burjuva eğlencesi değil aksine halkların kültürel gelişiminin en kıymetli parçasıdır. İlk notalar duyulduğunda, ilk çizgiler çekildiğinde, ilk sözler söylendiğinde ne bir sınıf ne de bir ulus vardı. Sanat, sistematik olarak üretilip dünya halklarının ortak mülkiyetine aittir bence.
Fakat bu 'bence' bu günlerde ciddi problemlerle karşılaşmakta. Bu problemlerin başında, kısa bir süre öncesine kadar nitelik vardı fakat bugün yerini ulaşılabilirlik ile paylaşıyor. Bu paylaşımın doğurduğu sonuç ise gerçekten vahim. Büyük tekeller görece tolere edebilirken küçük çalışma grupları ve bağımsız sanatçılar üretimlerini arz etmekte hatrı sayılır zorluklar göğüslüyor. Buradaki çekişme bir kenara dursun, işin talep kısmı ise daha çok endişelendiriyor insanı.
Düşünüldüğünde en ulaşılabilir olması gereken meta olarak kitap, yeni bir zam söylentisiyle karşımızda. Bunu umursayan insanlar olarak üzülüyoruz. Pandemi sebebiyle tiyatroların, konserlerin ve sinemaların karşılaştığı zorlukları unutmadık.
Ama hepsinin ardında, başka bir 'bence' yatıyor. Bilinçli ve sistemli bir 'kültürsüzleştirme' çabasına kurban gidiyoruz. Bu sebepledir ki ücret ve yöntem bakımından ulaşılabilirliği tartışılmaz olan sitelerimize, fanzinlerimize, videolarımıza ve benzeri bütün çalışmalara desteğimizi sunmalıyız. Bu 'kültürsüzlük' meselesine karşı böyle mücadele edebiliriz bu günlerde. Bağımsız dergileri, duyulmayan şarkıları, görülmeyen filmleri birbirimize aktarmalıyız. Teknolojik olarak sahip olduğumuz kolaylıkları ekonomik olarak sahip olduğumuz zorluklara karşı silahlaştırmalıyız.
Sanatın ve doğrudan kültürün gelişmesi, bu gibi küçük olduğu sanılan hareketlerle mümkündür. Zor ve sancılı bu günlerde bir ilaca ancak böylelikle sahip olabileceğimizi düşünmekten kendimi alamıyorum.