Pratik akıldan teorik akıla doğru bir yolculuğa çıktık aslında. Kendimizi daha insan yapıcak değerler adına...
Çünkü dili oluşturan otoriteler, yalan söylemek için, varlığın görüşünü, dili falan çok çarpıtmaya başlamıştı ve artık gerçeğin onlar olmadığını anlamaya başlamıştık ve gerçek anlamları aramaya başladık. Yani, felsefeye bu yüzden ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyorum.
Ama düşünceye, hislerimizi tazelemek için ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyorum, çünkü insanlar kalıcılık olayını çok sevdiler. Ellerinden kayıp giden görüntüyü kendilerine saklamak istediler ve düş kurmaya, düşünü geliştirmeye başladılar. Bu da düşünce oldu.