On Yıllarınızın En Zoru
(4 yorum)Hayatlarımızı on yıllara ayırırsak ve yirmili yaşlarımızdan başlayacak olursak, en zor on yıl hangisi olurdu?
Hayata ve kendine alışmaya çalıştığın, yetişkinliğe adım atmaya çabaladığın yirmili yaşlar mı? Kaosun tam ortasına atladığın, gençliğini sorguladığın, hayatı kaçırıyormuş hissini tattığın otuzlu yaşlar mı? Yoksa ölümle yüzleşmek zorunda olduğun, hayattan siliniyormuş gibi hissettiğin altmışlı yaşlar mı?
Ya da diğer on yıllar, en zoru hangisi?
Kesinlikle kırklı yaşlar, tüm hayatlarını izlediğin çocukların tamamen senden kopuyor. Yılların alışılmışlığı öylece gidiyor. Hayatını adadığın çocukların gidiyor, geriye sadece sen olmak nasıl olur bilmediğin bir zaman geliyor.
İş hayatı dolasıyla otuzlu yaşlar. Üniversitede öğrendiğin her şey sorgulanıyor. Etrafın sadece işe gelmiş olmak için gelen zamanla robota dönüşen insanlarla doluyor
Katılıyorum kesinlikle otuzlu yaşlar. Artık her şey yoluna girecek, bunca yılın emeğini alıcam artık dediğin zaman kendine ayıracak iki saatin bile olmuyor. Bu kadar çalışmanın getirdiği para anca evin kirasına yetiyor. Kırklı yaşlar güzeldir umarım. (çocuğum yok:)
Bence kesinlikle 70 li yaşlar ve sonraki on yıllar saat öğleden sonra 6 gibi ne bi şeylere başlayabilirsiniz artık ne de büsbütün herşeyi bitirebilirsiniz tam bi arada kalmışlık. Yapamadığın her şeyin pişmanlığı yaptıklarının vicdan azabı ve hiçbirini değiştirememenin çaresizliği. Ölümü beklemek ama gelmesini hiç istememek, istemedikçe onun yaklaşması... endişesi içinde gerçekleşmeyeceğini bile bile inadına hayal kurmak. O minicik buruk umuda sarılmış, sadece bekleyerek geçecek olan bilmem kaç güçsüz, hastalıklı, acılı dolu sene daha.