Çok uzun süre nefesimi tutabildiğimi öğrendim. Bim ve A101 koridorları sağ olsun. Bir de tavada ekmek yapabiliyorum artık. Bu süreçte gelişen alışkanlığım, özelliğim ise minibüste, tüm manevralara rağmen, temassız ayakta durabilmek.
Kazandırdığı bir alışkanlık yok falan düzenli uyku alışlanlığımı kaybettirdi.
Uzaktan eğitimin berbat bir şey olduğunu öğrendim. Üniversite son sınıfım ve gerçekten uzaktan eğitim terör örgütünden daha terörist. Edindiğim alışkanlık sabah akşam PC başında oturup ders dinlemek. Cuma günleri dersim yok ve garipsiyorum o gün PC başında olmayışımı. Uzaktan eğitim de insanın boş vakti olmuyor ama yine de kendime ayırabildiğim saatlerde edindiğim alışkanlık pasta börek videoları izleyip çeşitli tarifler yapmak. Bunu bir ara baya abarttım. Şöyle ki bir videoda portakallı tarçınlı kek tarifi vardı. Hemen yaptım ondan ve akşamına portakallı tarçınlı kurabiye tarifi önerdi Youtube. Onu da yaptım. Halbuki ikisi de aynı tat :D Bildirim olarak gelen videoları izleyip yapmak en büyük alışkanlık oldu bana. Pandemi bitince ilk gideceğim yer diyetisyen olacak büyük ihtimalle lakin diyetisyenin kapısından sığacak mıyım bilmiyorum :) :) :):)
Televizyon, bilgisayar gibi teknolojik aletlere çok fazla maruz kalınırsa gözler gerçekten de bozuluyormuş.