Sır
(0 yorum)Kafasını yastığa koyar koymaz gözyaşları dökülmeye başladı. İçindeki yıkıcı güç sonunda dışına vurmuştu. Ağlamayı unuttuğunu sanıyordu. Unutmamıştı, yalnızca uzun süredir hiçbir konuyu kendine bile açmıyordu. Konular günyüzüne çıktığı gibi de onlardan süratle kaçıyordu. Bu sefer kaçamamıştı hatta tam ortasındaydı . Yüzündeki gülümsemenin yeri karanlık bir kuyu gibi derinleşmişti. Aynadaki kendine baktıkça acıyordu. Bu hale nasıl gelmişti? Onu bu hale getiren neydi? Aslında bütün cevapları biliyordu ama bahsi geçtiği her an başındaki ağrıya engel olmak için onları susturuyordu. Ancak bu sefer susturamamıştı ve tam da bu sebepten ağlıyordu.