SON
(0 yorum)Bir rüyanın ardında kalan garip boşluk hissi gibi . Geçip giden onca zamanın pençesine takıldı kalan tüm hislerim . Şimdi duvarlar suskun , gelecek uzak , yarınlarla gelen sabahlar , bugünün gecelerinden karanlık . Vahşi bir avcının dişinde sarsılan yaralı bir av gibiyim . Kanım dudaklarını ıslatırken zamanın , canımın acısı karnını doyuruyor gibi . Bense bulanık bakışlarıyla gözlerimin , yaşayan onca saçma şeyi sarsıla sarsıla izliyorum . Duvarların ardına saklandığı bu karanlık bile sessiz , yıldızlar gecenin koyu örtüsünü üzerine çekip çoktan uyumuşlar ve gecenin en parlak öznesi bana küsmüş gibi . Sadece vahşi bir çınlama var canını yitirmemiş . Bu garip hissi destekleyen tek şey o . Yorgunlukla el sıkışmışçasına yaptığı baskı öylesine fazla ki ! Şimdi benden kalan her şey çürürken , umudun bir çiçek olup biteceği bahçeye hiç mi hiç inanmıyorum . Mavisinin huzurunu kaybetmiş koyu ve derin bir deniz gibi duruldum . Gök aydınlansa bile uyum sağlayamıyorum . Kaybettiğim şeyleri gözlerimle görebiliyorum ama uzanıp alamıyorum . Bir cezaya çarptırılmış onca esir düşünce için mezarlığa doğru evriliyor ruhum . Özgür kalamayacakları bu son durak , onlar için görülebilecek son yer olacak . Renksiz , siyaha bulanmış bir gömleğin kırış kırış kıvrımlarından damlayıp solup gidecekler . Evet ruhumun ! Tam da ruhumun üzerinden akıp öylece bitecekler ...