Yalnızlık Tanımı Üzerine...
(4 yorum)Birileri yok diye mi yalnızsınız ve bu yüzden mi üretiyorsunuz yoksa ürettiğiniz için mi yalnız kalıyorsunuz. İlkinin bir göz yanılgısı olduğunu düşünüyorum ikincisiyse bir sanatçı duruşu. Bi başka anlamı da yalnızlaşarak yalınlaşan ve durulaşan birey olduğunu düşünüyorum insanın. O yüzden zevklidir. Tabiki kendi arzusu üzerine yoksa toplumdan dışlanmış ve insanların uzaklaştırdığı bir kimsenin tam anlamıyla kendini gerçekleştirebileceğini düşünmüyorum.
Sizler ne düşünürsünüz?
Esasında yalnız kalmanın binbir türlü hâli var. Kişinin bir ailesi olmayabilir. Arkadaşı olmayabilir. Bir şekilde bağ kuramadığı her durumda yalnız kalır insan. Fakat bazen kişi etkileşim kurduğu insanlar olmasına rağmen yine de yalnız hisseder. Zira buradaki mesele bence insanların birbirlerini kesin biçimde anlayamaz oluşundan kaynaklanır. Örneğin kişi, dostu saydıklarıyla bir türlü aynı dünyada buluşamaz. Hissettikleri veya düşündükleri benzer değildir, samimi bağlar kuramazlar. Bu durumda kişi kendini "kimse beni anlamıyor" durumuna getirip hep yalnız olduğundan dem vurur. Yani düşünsel anlamda yalnızlık diyebiliriz buna. Böyle olduğu vakit yapması gereken şey kendine benzer kişilere ulaşmak olmalıdır bence. İşte insanın ve sanatçının asıl gayesi de burada yatar. Zira kişi sürekli anlamak ve anlaşılmak peşinde olduğundan kendine yakın olanlarla iletişim kurma arzusuyla hep üretim hâlindedir. Dışarıdan ve içeriden gelen problemleri çözmek için hep kendi dışında birine ihtiyacı vardır. Yani aslında genel olarak hep birilerinden kaçıp diğerlerine sığınırız. Esas amacımız da dışlanmak meselesinde olduğu gibi yine birilerine sığınmaktır. Kabul edilme arzusudur ve var olduğunu hissedip tekrar yaşama girebilmektir amaç.
"Benim yalnızlıklarım insanlarla dolu" -Franz Kafka
Bu tanım bende çok şeyi uyandırıyor aslında. Yalnızlıklarımızın sebebi topluluklar gibi geliyor bana. Sanki kimse olmasa yalnız olmayız gibi çünkü endişeleneceğimiz bir şey kalmaz. Hayatımız boyunca sürekli bir topluluğa üye olmak için uğraştık. Sürekli birilerine yararlı olabilmek, gözlerine girebilmek için çaba sarf ettik. Yapmadık diyemezsin, hepimiz yaptık ailemize arkadaşlarımıza karşı.
Bizim yalnızlıklarımız hep insanlar yüzündendi, hep onların örgütlenmesinden ve bizim onlara göre farklı oluşumuzdandı. Bizim yalnızlıklarımızın sebebi insanlarla dolu.
Bir şeyler üretebilmek için yalnız kalıyorum. En küçük sorunları bile kafamda kocaman problemlere dönüştürdüğümde bir şeyler yazasım geliyor. Etrafımda arkadaşlarım, sevdiklerim varken, hayatımda her şey yolundayken yazıp anlatacak bir şeylerim olmuyor. Bu yüzden önce bir mutluluk kaynağı bulup sonrasında onu kendimden koparıyorum ki anlatacak bir şeyler çıksın. Bunların hiç biri olmadığı takdirde ise başkalarının dertlerini kendime sorun edinmeye başlarım. Belki doğru belki yanlış pek umurumda değil acıdan besleniyorum.
Sadece boğuk bir ses