Katlanmak üzerine…

Öyle bir koşul yüklemişler ki bize huzurumuz kaçtığında, bir şeyler bizi rahatsız ettiğinde haklı olmadığımıza inandırılmışız. Katlanmanın erdem olduğu, çekip gitmek istemenin şımarıklık, şükürsüzlük olduğu empoze edilmiş. Öyle bir hipnotize etmişler ki bizi, kalbimiz mi sızlıyor vicdanımız mı karıştırıyoruz, anlayamıyoruz ki kendimizden vazgeçmişiz.

Belki de topluca uyuduğumuz bir uykunun, ortak rüyasıdır tüm bunlar.

Gölge

Her zaman peşimizde olduğu sanılan lakin sadece güneşli güzel günlerde iyi hissedilen anlarda arkanda biranda beliriveren , adımladığın tüm yolları ardından çalarak gelen şey.En vefalılardan sanılan lakin en dikkatli kullanılması gereken, bakılan pencereyi değiştirdiğimiz anda bizi dumura uğratacak en sahtekar kelime.

Aldatılmış kadın...

Kendimi arıyorum...

Sanat için çarpan yüreklere Merhaba!

Gruba şimdi geldim...Sevgiyle selam.

İMTİHAN

Allah Adem'i yarattı ve ona kelimeleri öğretti. İmtihan ruhun hakikatte bildiği fakat dünyanın yanıltıcı ve aldatıcılığıyla madde aleminde unutmuş olduğudur. Hakikatimi nasıl hatırlayabilirim ? Zorlamalar ve mücadele ile mi ? Aşk ve muhabbet ile mi ?

Senle Ben yer Yeniköy

Yeniköy'de bir balıkçıda Yeşilköy'den gelen Yeşilyurt'lu bir arkadaşla Rakı içiyorduk Metin Sefa ya da Kenan ne farkeder Biteviye aklım meşgul Kimin Ken'i isen onun Barbie'si Kimin Barbie'si isen onun Ken'i Olabilecek misin ? Kendime düşünceler sf 374

Bahar Goncaları

Gözyaşım şakağımdan süzülüp Yastığa Bedenim yataktan süzülüp Boşluğa Aklım kafatasından sıyrılıp Omzuna; Sonun ne kadar son olduğu Bitti derken yol olduğu. - 40 yıl düşünüp yazmayacağım bir mısra Belki yarın gideceğim diğer tarafa Bende kalan ne varsa Bizde kalan ne varsa Bize kalan -Aslında hiç olmayan Başlangıcın başı- Bize kalan -Bitimin bitimi bitimin bitiminin bitimi-

Kış ya da Yaz

Kemirirdi dilimi eskiyen gün Ağzıma geleni yutup bakıp yeni güne; Diyebilseydim gitme Başından belliydi ayrılık Kış ya da yaz ne fark ederdi Kaldı bana ayrılık, tek duvarı yıkık 3 duvar ve sen Senin arkan boşluk Benim kalmadı içimde eski hoşluk Çekebilseydim rüyamdan gerçeğe seni Ve diyebilseydim keşke Askere gitme..

GÜNEŞİN DOĞUŞU

Eşsiz bir varoluşla sıcaklığını ve ışığını yaymaya başlamıştı güneş ta ki gecenin karanlığı çökene dek...Benim güneşim gözlerindi gönlüme ışık olan içimi ısıtan ruhuma huzur veren..

Yazmak Üzerine Bir kaç dakika

Yazmak kaç türlüdür derseniz , iki türlüdür derim , birinci türü yazmanın olanı yazmaktır. Bilimsellikten doğan bilgiden doğan yazmaktır. İkinci türü ise hayalden doğan yazmaktır. İkiside tehlikelidir bana göre birincinin tehlikesi öncelikle toplumsal sonra bireyseldir ikincinin tehlikesi önce bireysel sonra toplumsaldır.kolay olan yazmak bilimsel yazmaktır zor olanı ise hayalleri yazmaktır. Bi...

El sözü

Dinlenilmemesi gereken,ruhu en hassas yerinden yakalamakta ustalaşmış,kadınların parmak uçlarını kazıtmasına sebep olan zehir.

Yalnızlık Kuyusu

Yapayalnız dolaşıyorum Çıplak ayaklarla Evinin sokağında Belki pencereden bakar İçimdeki buzlar erir Belki balkonundan gülden Bir yaprak düşer Gönlümün üzerine koyarım Kokusu tenime işlenir Sana dair bir şey olsun istiyorum Yalnızlığımın ortasına koyayım Göğüs kafesimi yarsın Büyüyüp kaplasın her yeri Etrafım Yusuf'un kuyusu gibi Karanlık ve daracık Bir ben sığıyorum ...

Seveceksin

Sonra aşina olduğun ne varsa, bir çırpıda değişecek Yürüdüğün yollar uzayacak, şerha şerha yorulacaksın Üstüne yığılacak mavi gök, ay sönüp yıldızlar dökülecek Bir garip karanlık baktığın her yere usulca serilecek İrkilip gözlerini sakınacaksın, çaresiz bakacaksın. Sözler duyacaksın tanıdık dillerden, Huşuyla atlayacaksın güvenli ellere İhtimal vermeyeceksin aksine Tozpembe inandığın...

Gün Gelir

Hani olmaz ya, gün gelir Anlaşılır üstü tozlanmış bütün hakikatler. Ayan olur izahı namümkün vaziyetler. Yüzleşir insan bütün aldanışlarıyla. Bakar şöyle kendine boydan, çatlamış vicdan aynasından. Açılır küflü defterler, alınır hesaplar , Kalmaz kimsede çalıntı haklar. Çözer ilmeğini boynundan sükunet, Dirilir sözcükler, yırtar avazını suskunlar. Şahlanır dizini kırmış acziyet, Dört...

Peki ya sonra?

Nasılki saatin kolunda olmadığı halde zaman ilerlemeye devam ediyorsa, dünya da benzer şekilde sen olmadığın halde dönmeye devam edecek. Ama sen, yaşamış olduğun zamanı ve zihninde oluşturduğun iç dünyanı beraberinde götüreceksin. Bu ikilem seni hem değerli hem de değersiz hissettirecek. Peki ya sonra?

Buğday Taneleri

İçimizden bazılarının hikayesi uzuncadır. Yeryüzündeki kar taneleri kadar değil, Satrançtaki çarpımlardan elde edilen, Buğday taneleri kadardır...

Hayat

Hayat, insanların bulunduğu çevrede uğraş içerisinde olma halidir. Zaman ise o uğraş boyunca geçirilen süreç bütünüdür. İnsanın göstermiş olduğu uğraşların tümü bir sonuca varmazsa ne hayatın bir anlamı kalır ne de zamanın... Sonuç olarak, o insan için yer edinmiş olan zaman, boşluğa düşüp kırılıma uğrar ve hayat küçük bir karartıyla başlayarak sessiz sessiz sona erer.

Hayal

Belki de hayal ettiğimiz içindir tüm bu yaşadığımız çıkmazlık... Hayal etmemek daha iyi belki de... O vakit hayal ettiğimizden daha güzel şeyler çıkacaktır karşımıza kim bilir... Belki belki de...

Karınca Misali

Sağanak yağmur altında ilerlemeye çalışan bir karınca misali... Sabırla ilerliyordu ulaşacağı yere, sırtında yükü, aklında düşünceleriyle... Yağmur damlalarıyla birlikte esen rüzgar içine işliyordu, göğsünde ve çenesinde oluşan titremeyi kontrol altına almaya çalıştı... Dışarıdan bakılınca yol almıyor gibi görünüyordu, bir anda kendini yağmur damlalarının oluşturduğu su yüzeyine bıraktı. İşt...

Zamanın Ruhu

Zamanın kendisini yakaladım derken meğer ruhunu kaçırmışım. Tıpkı denizin kenarında avuçlarıma aldığım su ve kumdan geriye sadece kumun kalması gibi... Ellerimin arasından akıp giden zamanın ruhunu işte böyle kaçırmışım hiç farketmeden...

Gidiyorlar

Tıka basa açlıkla sende olmayanı istiyorlar. Kör bir şuurla her şeyi biliyorlar. Yavan bir kalple sözde seviyorlar. Derken, daha demeden, gidiyorlar. Gidiyorlar takatsiz, pusulası bozuk, yolsuz. Bavul bavul, kitle kitle, heybesiz ve soluksuz Bazen aşikar, alelade Bazen esrarla, e biraz da ısrarla, gidiyorlar. Dörtnala, dört bir yana, Çatlamaz kır atlarıyla, gidiyorlar. Kimi programsız...

En son gördüğünüz kabusun içeriği neydi?

Ben biçimsiz bir cisimden kaçıyordum. Uyuyup uyandıkça rüya devam ediyordu. Var olmayan, karanlık, bulutumsu bir şeyi balkondan atıp sonra kendimden ve her şeyden kaçıyor ve finalde polislere yakalanıyordum.

SADECE HEP SEN VARSIN GECEMDE

Yine sensiz olunca karanlık gecemde Karanlık gecemde sevdim seni sadece Oturdum ağladım sessizce sensizliğe Sokak lambasının altında karlar yağar üzerime Geliyorum yine işte senin olduğun senin şehire Yine bekleyeceğim bir kuytu köşelerde Ama bu sefer yağan yağmurun altında Islanaca'ğım belki de sana bakarken bu şehirde Anla artık sen gidersen ben her gece aynı seninleyim Yanlız ...

AŞKA DAİR SIRADAN SORULARA ALIŞILMADIK CEVAPLAR

İNSAN NEDEN AYRILDIĞINDA YA DA REDDEDİLDİĞİNDE KARŞI TARAFTAN NEFRET EDER? Öyle mi oluyor? Nefret etmek çok ciddi bir duygu, aynı ciddiyetle insanın enerjisini alır. Nefret edebilmek için travmatik bir şey yaşaman lazım. Sıradan, monoton, vasatın altında bir ilişki bitiminde ya da platonik duygular havada kaldığında...hikaye nasıl tamamlanmalı? Çok sevdiğim bir yazar Cemil Meriç in sevgilisi...

Yükleniyor...

İçeriğin sonu

Yüklenecek başka sayfa yok