Tuğay içyer

Sana sarılmak

Hiç dinmeyen sarsıntı ve bulantıların dinmesiydi

Bitmek bilmez anlam arayışlarımın sona ermesi

Hırçınlaşan benliğimin sınırları aşıp

Sana d...

Göğü yuttu kızıl örtü

Sustu ilahi şarkı

Ayın bitti

Ucunu kaçırdık hayatın

Onulmaz düşler sarmalında

Karanlığı yırttık bir gece yarısı

Mavi denizlere yü...

Çünkü henüz onu kaybettiğinin farkında değilsin.

Henüz gözlerinle buluşmadı iki mavi misketi andıran o soğuk gözleri

Henüz bütün kayıtsızlığıyla karşında b...

Yılgın bir akşamüstü,

Umutsuzca bir bekleyişe tutulduk.

Uzadıkça uzadı bekleyişler...

Sahi hep bu kadar yakın mıydı gökyüzü?

Hep böyle düşecek gibi miydi?

Ve işte karşımdasın,

İçime dökülüyorsun.

Gözlerin gözlerime değiyor;

Gülümsüyorsun.

Seninle dolup taşıyorum

Bilmiyorsun.

Herkesin baktığı bir aynanın

yalnızlığı var içimde.

Eski bir duvar saatinin yorgunluğu

ve hep yarım kalmış bir cümlenin kırgınlığı.

İnsanlığı iterken elimin tersiyle,

insanca yaşamak uğruna.

Tahta iskemlelerin samimiyeti

ve sıvası dökülmüş evlerin bütün yalnızlığıyla,

bir akşamüstü ya...

Uzak yerler düşlüyorum.

Ve bilerek uzatıyorum yolları.

Düşüyorum çoğu zaman,

düştükçe düşlüyorum.

Düşledikçe büyüyor dünya,

biraz daha yaklaşıyorum...

Umarım hiç pişman olmazsın.

En mutlu anlarında dolmaz gözlerin, gökyüzüne bakmayacak kadar mutsuz olmazsın.

Yolun sonuna geldiğinde, yürüdüğün yoldan pişma...