Gizlendiğimiz yerden nasıl çıkacağız? Dar, sıkışık dünyamızdan... Bir başkasının yardımıyla ancak bu olabilir. Bu farkındalık bize daha yerleşmedi. İnsanoğlu...
İçgüdüsel olarak; yalnız kalırsa hayatta kalmayacağını hisseden insanı yalnızlığa çeken bir güç var. Bencilliği... Aslında çeken dememeli. Mahkum eden demeli...
Düşmanımız.
Ancak bu gerçeğe rağmen yalnız kalmak için can atarız. Uzaklara taşınmak tenha bölgelerden ev almak isteriz. Sessizlik, su ve kuş sesleri sonra...
Hayatın tadı tuzu olmadığını hissettiğimiz zamanlar olur. Günler aynı biçimde gelir gider. Rutin içinde yıllar geçer. Sanki hiçbir şey yaşamamış gibi hissede...
Görünen o ki eski hayatlarımızdan pek bir ümidimiz yok. Bitse de gitsek havasındayız. Öyleyse ne yapmalı? Baştan mı başlamalı?
Yemek yerken düşünmüşsünüzdür...
Bu şekilde mutlu olamayacağımız. Elimizdeki araç çalışmıyor. Yüzyıllardır tekrar deniyoruz ancak bir kaç saniye sonrasında duruyor. Bu mutlu olma çabamızdır....
Bu insanın kendisine biçtiği hedefle ilgilidir. Eğer hedeflediği şey değerli ise ilerlemek ve durumları dengeye getirmek için elinden geleni ihmal etmeyecekt...
Asıl savaş kişinin kendisiyle... Kişinin hayatında başına gelen tüm sıkıntılar bundandır. Bir yere mi çarptığınızı hissediyorsunuz karşınızdaki engel bireyse...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok