Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
*
Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Yitenler olduğu g...
"uzak inlerden geldin durdun önümde
uzun yol yürümeye merakın vardı
ağlamaya açlığın, bir çok hüzne mecalin
her sözcük gülmene bir dakika uzaktaydı
çabuk...
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
...
gözlerin gözlerime değince
felaketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi ...
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini
Ormanların en kuytusunu send...
Sesinde ne var biliyor musun
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
*
Sesinde ne var biliyor mu...
Senelerce senelerce evveldi
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
İsmi; Annabel Lee
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten başka b...
Her kelimenin iki anlamı olduğunu
bilmiş, baştan beri üçüncüyü aramıştı.
Ama bu bir şey değildi asıl aradığının
yanında: Başka bir düzen olsun istemişti
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok