Elbisemin volanlı kolları, ince bileklerimden sakince kayarken bir nilüfer yaprağını anımsatıyor. Islak buklelerden sızan damlalar, incecik kumaştan birer bi...
İnce kahve dokuma ceketiyle, Juan, fırtınanın görüşüne mesafe katmasına izin vermiyor. Görünüşüne aldanan onun bir başına, buhrani düşüncelerle birini bekled...
Bej kanepenin üzerinde bağdaş kurmuş otururken yerdeki parkenin çizgilerini dalgın dalgın seyrediyorum. Öne eğdiğim alnımda, destek aldığım masanın izi çıkmı...
Gün ışıltısının içinde dans eden toz taneciklerini soluyorum. Vitray camın birbirinden bağımsız renkleri, güneşi keserek sayısız geçişli renk tonlarını bilek...
Now, can you convince me that there is an actual end to this story that we've written, entwined like the circles drawn by a slowly curving waist? Eternity is...
Şu pencerenin eski demirleri bile eriyor bu aşık bedenin parmaklarıyla. Sen uzakta, hiç bozulmamış karların arasında, özgürlüğe gidiyorsun uzaklaşarak pencer...
Sen yalnızca ateşe attığın mektupların yanışını seyrederken boğulmuş bir sessizliğin ortasında hayaller kuruyorsun. İçinde bulunduğun bu yalnızlığın, bu ara...
Fırçalanmış bulutlar kararıyor. Daha koyu tonların arasına karışırken, yanmış filmlere dönüşüyorlar. Nereye gittiklerini düşlerdik, her şeyde böyle olmaz mıy...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok