Oğuzhan Kaya

çınlıyorsun hala

nasıl çınlıyorsun

alıkoyuyor adımlarımı yolundan

kısrağın ilk koşuşuna benziyor

rüzgar esiyor ardına

seninle yüzyıl başımızda esmiş

ka...

1. başımda kolonyal şapka ile gittiğim en ücra yer: neren

2. kalkedon durakları kargışımızdır

3. bir bardak menekşesi büyüdükçe büyüyor

4. anlıyorum aurel...

burada

kendimi çağırdığım yankıların ortasında

kendi sesime yaklaşıyorum

hırpalan ey uzaklığım

hırpalan bulunmuşsan Maçin’de

ne kendimin berisindeyim

n...

Adını koymuşlar salt bir gece. 

Sana sesleniyorum, ey dünyamın karanlık yüzü!

Yetmez, tanık olduğun onca derde çift hece. 

Öyle ya herkes sende aramaz mı ...

“Her bir insanın ölümü de işte böyle azaltır beni çünkü ben insanlığın bir parçasıyım. O yüzden sakın sorma çanlar kimin için çalıyor diye; senin için çalıyor.”

Yelkenli geziyor

Denizi olmayan şehrin kıyısında,

Fırtınaya aşina yapraklar söylemiş.

Hareketsiz, süngü gibi insanlar

Yeşil kanlı elmamı susturdular!

Ağ...

Kalbime düştün

Kederli bir sarmaşığa sarıldık

Alışık değildik e tabi

Şaşırdık

Yokluğunun bolluğu

Hüznümü şımarttı

Bu yüzden kafam çatlayacak kadar karı...

Son günlerde

Yarı zamanlı öfke, hüzün ve kırgınlık

Kaplıyor benliğimi

Buhran sızı kesiğimden ha girdi ha girecek

Anlamsız bir rulete tutuştum, kaderle ge...

Renkli avuntularımı tek kişilik hücrelere hapsettiğimden beri

Süreklilikle flu bir İstanbul geçiyor geceleri düşlerimden.

Aynı anda Marmara'dan bir gemi ge...

Beş yaşında namaz kılmayı öğrendim

İmam Süleyman öptü alnımdan "Allah dert vermesin."

Verdi.

On beşte papaz Arsen istavroz çıkarttı

"Yüce Tanrı güzel göz...

*

Yirmi sekizinci kez alıyorum aynı soluğu

Gün aynı yerinden batıyor, sesler aynı tiz, gölgeler aynı boğuk

Aynı anlamaz bakışı tanıyorum yirmi sekizinci k...