Çocukluğum, hüzünle anıldığını bilseydi eğer kıpkırmızı kesilirdi şüphesiz. Kara kaşlarını çatar, minik ayaklarını sertçe yerlere vururdu. Ne demek şimdi bu ...
“Ben yanmasam,
sen yanmasan,
biz yanmasak,
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?"
-Nazım Hikmet Ran
Yanıp tutuştuğunuzda karanlığı aydınlığa çıkaracağını...
Doktor, ekranda beliren harfleri telaffuz etmemi rica etti benden. Ne kadar denesem de bir türlü doğrusunu söylemeyi beceremedim. Yazıyı yaklaştırması, uzakl...
Kırmızı ve beyaz çiçeğim, ne zaman geliyorsun?
Küçük taç yaprağım, ne zaman geliyorsun?
Dedin ki çiçekler açtığında geleceğim
Dünyanın bütün çiçekleri açt...
Alelade bir kelime işleme atölyesiydi benimkisi. Anlatmak istediklerim, amansız telaşımın kalabalığında kaybolurdu. Ne zaman başımı sessizliğe gömsem söyleye...
Heyhat, tren sesi insana vedaları, ayrılıkları hatırlatır. Evinden kilometrelerce uzakta, kalbi özlemle çarpan bütün yalnız ruhların sevdikleriyle en tez zam...
Keşfedilmeyi bekleyen
Uçsuz bucaksız diyara çöken karanlıkta,
Hayat yolunda kaybolan şaşkın bir gezgin,
Bir ağacın dalında
Bakışları yukarılarda
Gökyüzü...
"Bugün oturdum ölümü düşündüm
Bir darağacında ya da yolda yürürken
Bugün oturdum ölümü düşündüm
Yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken."
Ahmet Er...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok