İçin deniz gibi senin.
Kimselerin bilmediği şeyler
Ve biraz da yalnızca benim bildiğim.
Sularına gömdüğün kederler
Ve boğulmamaya yemin edişlerin.
Deniz...
bir insan,
kaç kez veda edebilir ?
bir insana,
birden fazla insana.
bir şehir,
ne vakit terk edilir ?
herkese viran olunca mı ?
yolları tek bir insana...
her gün bıkmadan usanmadan büyürken ben,
dünde kalmış bir çocuğa bakıyorum gizlice.
avcunu kapamış sımsıkı,
saklıyor bir şeyleri elinde.
kanmıyor da şeke...
havada süzülen bir ok,
hedefine ulaşmaktan vazgeçmiş,
olduğu yere bırakıvermiş
o çelimsiz gövdesini,
bir an toprağa karışmak istemiş.
sanmış ki toprağa...
Sanma, her şey aynı kalır hayatta,
Sanma, her an kendi içinde daim,
Sen fark etmeden geçer usulca,
Değişmez sandığın ne varsa...
İnanır mısın bilmem ama,...
Geride bıraktığım bir kaç kendilik,
ve bir kaç yaşamaya dair heves,
dönüp duruyor bir plak gibi en başa aheste aheste...
Çıkılmıyor içinden bu döngünün,
...
Senin bile bilmediğin
anılarımız var seninle benim,
Anılar ki kulağımda, burnumda
En acıya bulananı kalbimin ortasında,
Kim bilir, aitler miydi
bir küç...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok