muhittin kabakcı

Sisli bir şubat akşamı,

soğuk bir damın altında

ay ışığı vuruyor zemheri yalnızlığıma.

ellerimde korkunun soğuk kokusu, damarlarımda eski bir sevdanın don...

Yoruldum..

Neden biliyor musun?

Yüzümdeki akıp giden pastel renklerle,

son kahkahasını atan palyaço gibiyim.

Artık hayatın getirisine geçmiyor dişlerim.
...

Bir çocuk;

gözleri yıldız parçası

elleri korku beyazı...

Birkaç adam, yuvarlak masası

pahalı şarabı

lüks villası

kan siyahı ayakkabısı

yüz milyon num...

Biraz vardık bu gece

biraz üşüyorduk

üç beş arkadaş parkta takılıyorduk.

Onca sigaranın katiliydi parmaklarımız,

tütün kokan ortamdaydık.

Ve bir aşk düş...

I

Çok korkak bir insanım. Hayatım boyunca kendi fikirlerimi düşünüp başkalarının söylediğini yaptım. Bu durum bastırılmış bir öfke büyütmeme sebep oldu kend...

eski bir ev dünya,

tabanları ahşap

dört nala gıcırdayan.

çivisi çıkmış odalarının

insanlık yatak üstü, ayak altı.

bir kadın, bir erkek;

ikisinden birinin yüzündeki mutluluk

muhakkak ki

başkasının bıraktığı bir acıdır.